Неудача меня очень расстроила. (Başarısızlık beni çok üzdü.)
Это была моя первая неудача. (Bu benim ilk başarısızlığımdı.)
Я не боюсь неудачи. (Başarısızlıktan korkmuyorum.)
Неудача часто учит нас чему-то новому. (Başarısızlık bize genellikle yeni bir şey öğretir.)
Мы должны принять неудачи как часть жизни. (Başarısızlıkları hayatın bir parçası olarak kabul etmeliyiz.)
Несмотря на неудачу, я не потерял надежду. (Başarısızlığa rağmen umudumu kaybetmedim.)
После неудачи он стал более осторожным. (Başarısızlıktan sonra o daha dikkatli oldu.)
Неудачи закаляют характер. (Başarısızlıklar karakteri güçlendirir.)
Его неудача на экзамене была неожиданностью. (Onun sınavdaki başarısızlığı beklenmedik bir şeydi.)
Неудачи в бизнесе могут быть полезными уроками. (İş dünyasındaki başarısızlıklar faydalı dersler olabilir.)