Малазийка живет в Москве. (Malezyalı kadın Moskova'da yaşıyor.)
Я видел малазийку в парке. (Malezyalı kadını parkta gördüm.)
Малазийка учит русский язык. (Malezyalı kadın Rusça öğreniyor.)
Она - малазийка, и она любит танцевать. (O bir Malezyalı ve dans etmeyi sever.)
Мы встретили малазийку на улице. (Sokakta bir Malezyalı kadınla karşılaştık.)
Малазийке нравится русская кухня. (Malezyalı kadın Rus mutfağını seviyor.)
Малазийку пригласили на вечеринку. (Malezyalı kadını partiye davet ettiler.)
Малазийка рассказала о своей стране. (Malezyalı kadın kendi ülkesi hakkında anlattı.)
Мы с малазийкой говорили о культуре. (Malezyalı kadınla kültür hakkında konuştuk.)
Малазийку назначили руководителем проекта. (Malezyalı kadını proje lideri olarak atadılar.)