Я видел норвежку в парке. (Parkta bir Norveçli kadın gördüm.)
Норвежка приехала в Москву. (Norveçli kadın Moskova'ya geldi.)
Моя подруга - норвежка. (Arkadaşım Norveçli.)
Эта книга написана норвежкой. (Bu kitap bir Norveçli kadın tarafından yazılmış.)
Я учил русский с норвежкой. (Norveçli bir kadınla Rusça öğrendim.)
Норвежка рассказала мне о своей культуре. (Norveçli kadın bana kültürü hakkında anlattı.)
Норвежку пригласили на конференцию. (Norveçli kadını konferansa davet ettiler.)
Я был поражён, как норвежка говорит на русском без акцента. (Norveçli kadının Rusça'yı aksansız konuştuğuna şaşırdım.)
Норвежка, с которой я познакомился, работает в IT-компании. (Tanıştığım Norveçli kadın bir IT şirketinde çalışıyor.)
Мы обсуждали с норвежкой вопросы экологии. (Norveçli kadınla ekoloji konularını tartıştık.)