AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я видел слезу на её щеке. (Onun yanağında bir gözyaşı gördüm.)

Его глаза наполнились слезами. (Gözleri gözyaşlarıyla doldu.)

Она вытерла слезу платком. (O, gözyaşını mendille sildi.)

Слёзы текли по её лицу. (Gözyaşları onun yüzünden akıyordu.)

Маленький мальчик плакал, и слёзы катились из его глаз. (Küçük çocuk ağlıyor ve gözyaşları gözlerinden akıyordu.)

В её голосе слышалась слеза. (Onun sesinde bir gözyaşı duyuluyordu.)

Слёзы радости смешались с слезами печали. (Sevinç gözyaşları hüzün gözyaşlarıyla karıştı.)

Он смахнул слезу с её лица. (O, onun yüzünden bir gözyaşını sildi.)

Слёзы были неизбежны после такого прощания. (Böyle bir vedadan sonra gözyaşları kaçınılmazdı.)

В романе описывается сцена, где героиня плачет слезами горечи. (Romanda kahramanın acı gözyaşlarıyla ağladığı bir sahne anlatılıyor.)