Тревога меня беспокоит. (Telaş beni endişelendiriyor.)
Он чувствует тревогу. (O endişe hissediyor.)
Тревога в воздухе. (Havada bir telaş var.)
Я видел твою тревогу. (Senin endişeni gördüm.)
Тревога ушла. (Endişe geçti.)
В его глазах была тревога. (Gözlerinde bir endişe vardı.)
Тревога о будущем не даёт мне спать. (Gelecek hakkındaki endişe uyumama engel oluyor.)
Новости вызвали тревогу у многих людей. (Haberler birçok insanda endişe yarattı.)
Её тревога за семью была понятна. (Ailesi için duyduğu endişe anlaşılabilirdi.)
Тревога о здоровье не покидала его. (Sağlığı konusundaki endişe onu terk etmedi.)