Тонуть-Утонуть

Тонуть

Batmak, boğulmak

Утонуть

Batmak, boğulmak

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Тонуть Geçmiş Zaman : тонувший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Тонуть Şimdiki Zaman : тонущий
  • Тонуть Edilgen Geçmiş Zaman : -
  • Тонуть Edilgen Şimdiki Zaman : -
  • Утонуть Geçmiş Zaman : утонувший
  • Утонуть Edilgen Geçmiş Zaman :

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Тонуть Şimdiki Zaman : -

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Утонуть Geçmiş Zaman : утонув

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я не умею плавать, поэтому боюсь тонуть. (Ben yüzmeyi bilmiyorum, bu yüzden batmaktan korkuyorum.)

Он тонул, но его спасли. (O batıyordu, ama onu kurtardılar.)

Корабль утонул в шторм. (Gemi fırtınada battı.)

Мы видели, как машина утонула в реке. (Arabayı nehirde batarken gördük.)

Дети играли у воды и один из них начал тонуть. (Çocuklar su kenarında oynuyorlardı ve biri batmaya başladı.)

Я не хочу утонуть. (Ben batmak istemiyorum.)

Она кричала, что тонет. (O batıyor diye bağırdı.)

Мы бросили спасательный круг, чтобы он не утонул. (Onun batmaması için can simidi attık.)

Он тонет, помогите ему! (O batıyor, ona yardım edin!)

Я утонул в долгах. (Ben borçlara batmışım.)

Во время крушения парома многие пассажиры утонули. (Feribotun batmasında birçok yolcu boğuldu.)

Он утонул в своих мыслях, забыв о реальности. (Düşüncelerinde kayboldu, gerçekliği unuttu.)

Вода поднялась так высоко, что дом начал тонуть. (Su öyle yüksekti ki ev batmaya başladı.)

Они спасли его, когда он уже почти утонул. (Onu neredeyse boğulmuşken kurtardılar.)

Он тонул в море, но его спасли рыбаки. (O denizde batıyordu, ama balıkçılar tarafından kurtarıldı.)

Если бы не спасательный жилет, я бы утонул. (Eğer can yeleği olmasaydı, boğulurdum.)

Он утонул в своей печали после потери жены. (Eşini kaybettikten sonra hüzüne boğuldu.)

Если бы я не знал, как плавать, я бы утонул. (Yüzmeyi bilmesem boğulurdum.)

Она утонула в воспоминаниях о прошлом. (O geçmiş anılarına gömüldü.)

Он утонул в алкоголе после развода. (O boşanmadan sonra alkole gömüldü.)