Видеть-Увидеть

Видеть

Görmek

Увидеть

Görmek

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Видеть Geçmiş Zaman : Видевший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Видеть Şimdiki Zaman : Видящий
  • Видеть Edilgen Geçmiş Zaman : Виденный
  • Видеть Edilgen Şimdiki Zaman : Видимый
  • Увидеть Geçmiş Zaman : Увидевший
  • Увидеть Edilgen Geçmiş Zaman : Увиденный

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Видеть Şimdiki Zaman : Видя

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Увидеть Geçmiş Zaman : Увидев

Örnekler

  • Я увидел эту девушку где-то.

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я вижу красивый цветок. (Güzel bir çiçek görüyorum.)

Она увидела своего друга. (O arkadaşını gördü.)

Мы видим кино в кино. (Sinemada film izliyoruz.)

Он увидел меня вчера. (O beni dün gördü.)

Дети видят много интересного в парке. (Çocuklar parkta birçok ilginç şey görüyor.)

Ты увидел новый фильм? (Yeni filmi gördün mü?)

Я вижу его каждый день. (Onu her gün görüyorum.)

Мы увидели солнце после дождя. (Yağmurdan sonra güneşi gördük.)

Он не видит дальше своего носа. (O burnunun ötesini göremiyor.)

Она увидела птицу в небе. (O gökyüzünde bir kuş gördü.)

Видеть такую красоту каждый день - это подарок. (Böyle bir güzelliği her gün görmek bir hediyedir.)

Я увидел, как он изменился за эти годы. (Yıllar içinde onun nasıl değiştiğini gördüm.)

Он видит в этом большую возможность. (O bunu büyük bir fırsat olarak görüyor.)

Мы увидели, что город сильно изменился. (Şehrin çok değiştiğini gördük.)

Ты видишь, как важно это для меня? (Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu görüyor musun?)

Она увидела его в новом свете после того разговора. (O konuşmadan sonra onu yeni bir ışıkta gördü.)

Видеть его успехи было вдохновляюще. (Onun başarılarını görmek ilham vericiydi.)

Мы увидели, что все наши усилия не напрасны. (Tüm çabalarımızın boşa gitmediğini gördük.)

Он видит в каждой проблеме возможность для роста. (O her sorunda büyüme fırsatı görüyor.)

Увидеть такое явление редкость в наших краях. (Böyle bir olayı görmek bizim bölgemizde nadirdir.)