Возражать-Возразить

Возражать

İtiraz etmek

Возразить

İtiraz etmek

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Возражать Geçmiş Zaman : возражавший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Возражать Şimdiki Zaman : возражающий
  • Возражать Edilgen Geçmiş Zaman : -
  • Возражать Edilgen Şimdiki Zaman : -
  • Возразить Geçmiş Zaman : возразивший
  • Возразить Edilgen Geçmiş Zaman : -

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Возражать Şimdiki Zaman : возражая

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Возразить Geçmiş Zaman : возразив

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я не возражаю, если мы пойдем в кино. (Ben sinemaya gitmeye itiraz etmiyorum.)

Он возразил, что это не его вина. (O bunun onun suçu olmadığını söyleyerek itiraz etti.)

Мама, можно мне ещё одну конфету? - Я не возражаю. (Anne, bir tane daha şeker alabilir miyim? - İtiraz etmiyorum.)

Мы возразили против такого решения. (Biz böyle bir karara itiraz ettik.)

Она не возразила, когда я предложил помощь. (O yardım teklif ettiğimde itiraz etmedi.)

Я возражаю, это несправедливо! (Ben itiraz ediyorum, bu adil değil!)

Он всегда возражает, когда я говорю о спорте. (O spor hakkında konuştuğumda hep itiraz eder.)

Ты не возражаешь, если я открою окно? (Pencereyi açsam itirazın olmaz, değil mi?)

Они возразили на предложение и ушли. (Onlar teklife itiraz ettiler ve gittiler.)

Я не возражал, когда она взяла мой телефон. (O telefonumu aldığında itiraz etmedim.)

Мы возразили против изменений в контракте. (Biz sözleşmedeki değişikliklere itiraz ettik.)

Он возражал на протяжении всего собрания. (O toplantı boyunca sürekli itiraz etti.)

Она не возражала бы, если бы ты предложил ей помощь. (Eğer ona yardım teklif etseydin, itiraz etmezdi.)

Я возражаю, это нарушает наши права. (Ben itiraz ediyorum, bu haklarımızı ihlal ediyor.)

Они возразили на предложенную идею, но в итоге согласились. (Onlar önerilen fikre itiraz ettiler, ama sonunda kabul ettiler.)

Мы бы возразили, если бы знали, что так будет. (Bunu bilerek yapacağımızı bilseydik, itiraz ederdik.)

Он возразил, что это не соответствует правилам. (O bunun kurallara uygun olmadığını söyleyerek itiraz etti.)

Она возражала бы, если бы у неё были доказательства. (Eğer elinde kanıt olsaydı, itiraz ederdi.)

Мы возразили против такого подхода к проблеме. (Biz sorunu bu şekilde ele almaya itiraz ettik.)

Он возражал, что это не его обязанность. (O bunun onun görevi olmadığını söyleyerek itiraz etti.)