Восклицать-Воскликнуть

Восклицать

Haykırmak

Воскликнуть

Haykırmak

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Восклицать Geçmiş Zaman : восклицавший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Восклицать Şimdiki Zaman :
  • Восклицать Edilgen Geçmiş Zaman :
  • Восклицать Edilgen Şimdiki Zaman :
  • Воскликнуть Geçmiş Zaman : воскликнувший
  • Воскликнуть Edilgen Geçmiş Zaman : воскликнутый

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Восклицать Şimdiki Zaman : восклицая

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Воскликнуть Geçmiş Zaman : воскликнув

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Он воскликнул: "Как красиво!" (O bağırdı: "Ne güzel!")

Мама воскликнула: "Пришла пора обедать!" (Anne bağırdı: "Yemek zamanı geldi!")

Девочка воскликнула: "Я нашла монетку!" (Kız bağırdı: "Bir madeni para buldum!")

Папа воскликнул: "Какой сюрприз!" (Baba bağırdı: "Ne sürpriz!")

Мы воскликнули: "Это несправедливо!" (Biz bağırdık: "Bu adaletsiz!")

Он воскликнул от радости. (O sevinçten bağırdı.)

Она воскликнула, увидев подарок. (O hediyeyi görünce bağırdı.)

Я воскликнул, когда увидел огромную собаку. (Ben devasa köpeği görünce bağırdım.)

Они воскликнули от страха. (Onlar korkudan bağırdılar.)

Дети воскликнули: "Пора играть!" (Çocuklar bağırdı: "Oynama zamanı!")

Когда он увидел результаты, он воскликнул: "Это невозможно!" (Sonuçları gördüğünde bağırdı: "Bu imkansız!")

Она воскликнула, что никогда не видела такого зрелища. (O, böyle bir manzara hiç görmediğini bağırarak söyledi.)

Профессор воскликнул, что открытие изменит науку. (Profesör, keşfin bilimi değiştireceğini bağırarak söyledi.)

Мы воскликнули, когда поняли, что заблудились. (Kaybolduğumuzu anladığımızda bağırdık.)

Он воскликнул, что никогда не забудет этот момент. (O, bu anı asla unutmayacağını bağırarak söyledi.)

Когда она услышала новость, она воскликнула: "Это чудесно!" (Haberi duyduğunda bağırdı: "Bu harika!")

Я воскликнул, что не могу поверить своим глазам. (Gözlerime inanamadığımı bağırarak söyledim.)

Они воскликнули, увидев, как красиво заходит солнце. (Güneşin batışını görünce bağırdılar.)

Когда он понял, что победил, он воскликнул от радости. (Kazandığını anladığında sevinçten bağırdı.)

Она воскликнула, что это был лучший день в ее жизни. (O, bu hayatındaki en iyi gün olduğunu bağırarak söyledi.)