Лежать-Полежать

Лежать

Yatmak

Полежать

Yatmak

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Лежать Geçmiş Zaman : лежавший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Лежать Şimdiki Zaman : лежащий
  • Лежать Edilgen Geçmiş Zaman : -
  • Лежать Edilgen Şimdiki Zaman : -
  • Полежать Geçmiş Zaman : полежавший
  • Полежать Edilgen Geçmiş Zaman : -

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Лежать Şimdiki Zaman : -

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Полежать Geçmiş Zaman : полежав

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я люблю лежать на пляже. (Plajda yatmayı severim.)

Он всегда лежит на диване после работы. (İşten sonra hep kanepeye yatar.)

Ты можешь полежать немного? (Biraz yatabilir misin?)

Мы лежали на траве и смотрели на звёзды. (Çimlerin üstünde yatıp yıldızlara bakıyorduk.)

Кошка любит лежать на подоконнике. (Kedi pencere kenarında yatmayı sever.)

Я хочу полежать после обеда. (Öğle yemeğinden sonra yatmak istiyorum.)

Дети лежат на полу и рисуют. (Çocuklar yerde yatıp resim çiziyor.)

Она лежала на кровати и читала книгу. (Yatağında yatıp kitap okuyordu.)

Мы полежали на солнце. (Güneşte biraz yattık.)

Он не мог лежать из-за боли в спине. (Sırt ağrısından dolayı yatamıyordu.)

Если бы у меня было время, я бы лежал на берегу реки. (Eğer vaktim olsaydı, nehir kıyısında yatardım.)

Она лежала в больнице с высокой температурой. (Yüksek ateşle hastanede yatıyordu.)

После долгой прогулки мы решили полежать в тени. (Uzun bir yürüyüşten sonra gölgede yatmayı tercih ettik.)

Он лежал в гамаке и читал газету. (Hamağında yatıp gazete okuyordu.)

Ты когда-нибудь лежал на вершине горы? (Hiç dağın tepesinde yattın mı?)

Если бы ты не лежал так долго, мы бы успели на фильм. (Eğer bu kadar uzun yatmasaydın, filmi yetiştirebilirdik.)

Она лежала на диване, размышляя о жизни. (Koltukta yatıp hayat hakkında düşünüyordu.)

Я полежал на траве, чтобы успокоиться. (Sakinleşmek için çimlerin üstünde biraz yattım.)

После интенсивного дня я люблю полежать в ванне. (Yoğun bir günün ardından küvette yatmayı severim.)

Он лежал на пляже, слушая шум волн. (Plajda yatıp dalgaların sesini dinliyordu.)