Любить-Полюбить

Любить

Sevmek

Полюбить

Sevmek

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Любить Geçmiş Zaman : любивший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Любить Şimdiki Zaman :
  • Любить Edilgen Geçmiş Zaman : любленный
  • Любить Edilgen Şimdiki Zaman : любимый
  • Полюбить Geçmiş Zaman : полюбивший
  • Полюбить Edilgen Geçmiş Zaman : полюбленный

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Любить Şimdiki Zaman : любя

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Полюбить Geçmiş Zaman : полюбив

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Я люблю читать книги. (Kitap okumayı severim.)

Она полюбила музыку с детства. (O çocukluğundan beri müziği sevdi.)

Мы любим гулять в парке. (Parkta yürümeyi severiz.)

Он полюбил её с первого взгляда. (O onu ilk görüşte sevdi.)

Я не люблю зиму. (Kışı sevmem.)

Они полюбили друг друга за один вечер. (Onlar bir akşamda birbirlerini sevdiler.)

Она любит готовить пироги. (O, börek yapmayı sever.)

Мы полюбили это место. (Biz bu yeri sevdik.)

Дети любят играть на улице. (Çocuklar dışarıda oynamayı sever.)

Она полюбила его, несмотря на все сложности. (O, tüm zorluklara rağmen onu sevdi.)

Если бы я мог, я бы полюбил путешествовать больше. (Eğer yapabilseydim, daha fazla seyahat etmeyi severdim.)

Он всегда любит рассказывать истории из своей жизни. (O, her zaman kendi hayatından hikayeler anlatmayı sever.)

Я полюбил эту книгу, когда мне было пятнадцать лет. (Bu kitabı on beş yaşımdayken sevmiştim.)

Любить – это значит делиться радостями и горестями. (Sevmek, sevinçleri ve acıları paylaşmak demektir.)

Она полюбила его за его ум и доброту. (O, onun zekası ve iyiliği için onu sevdi.)

Люди часто любят то, что им недоступно. (İnsanlar genellikle ulaşamadıkları şeyleri sever.)

Он полюбил её после многих лет дружбы. (O, onu birçok yıl arkadaşlık yaptıktan sonra sevdi.)

Любить – это искусство, которому нужно учиться. (Sevmek, öğrenilmesi gereken bir sanattır.)

Она полюбила его, несмотря на все предупреждения друзей. (O, arkadaşlarının tüm uyarılarına rağmen onu sevdi.)

Я полюбил эту страну за её культуру и людей. (Bu ülkeyi kültürü ve insanları için sevdim.)