Плакать-Заплакать

Плакать

Ağlamak

Заплакать

Ağlamak

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Плакать Geçmiş Zaman : Плакавший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Плакать Şimdiki Zaman : Плачущий
  • Плакать Edilgen Geçmiş Zaman : -
  • Плакать Edilgen Şimdiki Zaman : -
  • Заплакать Geçmiş Zaman : Заплакавший
  • Заплакать Edilgen Geçmiş Zaman : Заплаканный

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Плакать Şimdiki Zaman : Плача

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Заплакать Geçmiş Zaman : Заплакав

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Она плакала, когда увидела старого друга. (O ağladı, eski bir arkadaşını gördüğünde.)

Он заплакал, когда узнал новость. (O ağladı, haberi öğrendiğinde.)

Я не хочу плакать на людях. (Halk içinde ağlamak istemiyorum.)

Дети часто плачут, когда им больно. (Çocuklar genellikle canları acıdığında ağlarlar.)

Она плакала всю ночь. (O bütün gece ağladı.)

Мне было стыдно, когда я заплакал. (Ağladığımda utandım.)

Он не плакал на похоронах. (O cenazede ağlamadı.)

Когда она увидела фильм, она заплакала. (O filmi izlediğinde ağladı.)

Мы плакали от смеха. (Gülmekten ağladık.)

Малыш плакал, потому что хотел есть. (Bebek ağladı, çünkü acıkmıştı.)

После долгого расставания, они плакали от радости. (Uzun bir ayrılıktan sonra, sevinçten ağladılar.)

Она заплакала, когда вспомнила о своём детстве. (O çocukluğunu hatırladığında ağladı.)

Эти воспоминания всегда заставляют меня плакать. (Bu anılar beni her zaman ağlatır.)

Он не мог сдержать слёзы, когда услышал эту историю. (O bu hikayeyi duyduğunda gözyaşlarını tutamadı.)

После просмотра документального фильма о войне, она плакала всю ночь. (Savaşla ilgili belgesel film izledikten sonra, bütün gece ağladı.)

Он заплакал, когда понял, что потерял своего лучшего друга. (O en iyi arkadaşını kaybettiğini anladığında ağladı.)

Мы плакали вместе, поддерживая друг друга. (Birbirimize destek olarak birlikte ağladık.)

Она плакала от отчаяния, когда узнала правду. (O gerçeği öğrendiğinde umutsuzluktan ağladı.)

Он часто плачет, когда говорит о своей семье. (O ailesinden bahsederken sıkça ağlar.)

Когда я услышал его голос, я не мог не заплакать. (Onun sesini duyduğumda, ağlamamak mümkün değildi.)