Побеждать-Победить

Побеждать

Yenmek, mağlup etmek

Победить

Yenmek, mağlup etmek

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Побеждать Geçmiş Zaman : побеждавший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Побеждать Şimdiki Zaman :
  • Побеждать Edilgen Geçmiş Zaman :
  • Побеждать Edilgen Şimdiki Zaman : побеждаемый
  • Победить Geçmiş Zaman : победивший
  • Победить Edilgen Geçmiş Zaman : побеждённый

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Побеждать Şimdiki Zaman : побеждая

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Победить Geçmiş Zaman : победив

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Он всегда побеждает в шахматах. (O her zaman satrançta kazanır.)

Мы победили в конкурсе. (Biz yarışmayı kazandık.)

Она хочет победить в беге. (O koşuda kazanmak istiyor.)

Команда побеждает в каждом матче. (Takım her maçta kazanıyor.)

Я победил в игре вчера. (Dün oyunda kazandım.)

Они победят завтра. (Onlar yarın kazanacak.)

Мы хотим победить в турнире. (Turnuvada kazanmak istiyoruz.)

Он часто побеждает в теннисе. (O teniste sık sık kazanır.)

Мы победили в викторине. (Biz bilgi yarışmasında kazandık.)

Она мечтает победить в конкурсе красоты. (O güzellik yarışmasında kazanmayı hayal ediyor.)

Несмотря на все трудности, мы победили в этом проекте. (Tüm zorluklara rağmen bu projede kazandık.)

Если бы он тренировался больше, он бы побеждал чаще. (Eğer daha çok çalışsaydı, daha sık kazanırdı.)

После долгой борьбы, наша команда наконец-то победила. (Uzun bir mücadeleden sonra, takımımız nihayet kazandı.)

Она не только побеждает, но и вдохновляет других. (O sadece kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda başkalarını da ilham veriyor.)

Мы должны были победить в этой битве, чтобы выжить. (Bu savaşı kazanmak zorundaydık, hayatta kalmak için.)

Если бы он не сдался, он бы победил. (Eğer pes etmeseydi, kazanırdı.)

Наша стратегия помогла нам победить в последней игре. (Stratejimiz bize son oyunda kazanmamıza yardımcı oldu.)

Они победили, используя нестандартные методы. (Onlar standart olmayan yöntemleri kullanarak kazandı.)

Если бы мы работали вместе, мы бы победили. (Eğer birlikte çalışsaydık, kazanırdık.)

Он побеждает не силой, а умом. (O güçle değil, akıl ile kazanıyor.)