Ранить-Поранить

Ранить

Yaralamak

Поранить

Yaralamak

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Ранить Geçmiş Zaman : ранивший

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Ранить Şimdiki Zaman :
  • Ранить Edilgen Geçmiş Zaman : раненный
  • Ранить Edilgen Şimdiki Zaman : ранимый
  • Поранить Geçmiş Zaman : поранивший
  • Поранить Edilgen Geçmiş Zaman : пораненный

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Ранить Şimdiki Zaman : раня

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Поранить Geçmiş Zaman : поранив

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Он поранил палец, когда резал хлеб. (O parmağını ekmek keserken yaraladı.)

Мы видели, как он ранил себя. (Onun kendini yaraladığını gördük.)

Мама поранила руку на кухне. (Anne mutfakta elini yaraladı.)

Я не хочу, чтобы ты ранил себя. (Senin kendini yaralamanı istemiyorum.)

Он сказал, что поранил ногу. (Ayağını yaraladığını söyledi.)

Дети часто падают и поранются. (Çocuklar sık sık düşer ve yaralanır.)

Она поранила колено, когда упала. (Düştüğünde dizini yaraladı.)

Он ранил льва в зоопарке. (O, hayvanat bahçesinde aslanı yaraladı.)

Мальчик ранил руку, играя в футбол. (Çocuk futbol oynarken elini yaraladı.)

Она поранилась, когда бежала. (Koşarken yaralandı.)

Врач сказал, что рана неглубокая, но поранил он себя серьезно. (Doktor yaranın derin olmadığını ama kendisini ciddi şekilde yaraladığını söyledi.)

Он поранил себя, пытаясь починить машину. (Arabayı tamir etmeye çalışırken kendini yaraladı.)

После аварии он ранил голову. (Kaza sonrası başını yaraladı.)

Она ранила чувства своего друга. (Arkadaşının duygularını incitti.)

Если бы ты был более осторожен, ты бы не поранился. (Daha dikkatli olsaydın yaralanmazdın.)

Он поранил руку, когда пытался открыть консерву. (Konserve açmaya çalışırken elini yaraladı.)

После того, как он поранил ногу, он не мог ходить несколько дней. (Ayağını yaraladıktan sonra birkaç gün yürüyemedi.)

Ранение, которое он получил, оказалось не так серьезно, как мы думали. (Aldığı yara bizim düşündüğümüz kadar ciddi değilmiş.)

Она сказала, что поранилась, когда каталась на велосипеде. (Bisiklet sürerken yaralandığını söyledi.)

Он поранил локоть, играя в баскетбол. (Basketbol oynarken dirseğini yaraladı.)