Улыбаться-Улыбнуться

Улыбаться

Gülümsemek

Улыбнуться

Gülümsemek

SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

  • Улыбаться Geçmiş Zaman : Улыбавшийся

    SIFAT FİİL-ПРИЧАСТИЕ

    Fiil Sıfatlar şimdiki ve geçmiş zamanda , aktif ve pasif isimleri tanımlamak için kullanılır ve adından da anlaşıldığı gibi bu sıfatlar fiilden türetilirler. Örneğin okuyan çocuk, oturan adam, çalışan insan gibi.ПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Улыбаться Şimdiki Zaman : Улыбающийся
  • Улыбаться Edilgen Geçmiş Zaman : -
  • Улыбаться Edilgen Şimdiki Zaman : -
  • Улыбнуться Geçmiş Zaman : Улыбнувшийся
  • Улыбнуться Edilgen Geçmiş Zaman : -

ZARF FİİL-ДЕЕПРИЧАСТИЕ

  • Улыбаться Şimdiki Zaman : Улыбаясь

    ZARF FİİL - Деепричастие

    Zarf fiil ; bir fiilin cümlede zarf görevinde kullanıldığı halidir. Genelde yükleme yöneltilen “nasıl” ve “ne zaman” sorularının yanıtıdır. Fiillere bağ fiil eki eklenerek yapılırlar.ДЕЕПРИЧАСТИЕ ile ilgili dersimize buradan ulaşabilirsiniz.

  • Улыбнуться Geçmiş Zaman : Улыбнувшись

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Она мне улыбается. (O bana gülümsüyor.)

Мы всегда улыбаемся друг другу. (Biz hep birbirimize gülümsüyoruz.)

Улыбнись, пожалуйста. (Lütfen gülümse.)

Я люблю, когда ты улыбаешься. (Sen gülümsediğinde hoşuma gidiyor.)

Он улыбнулся мне и ушел. (O bana gülümsedi ve gitti.)

Когда я его увидела, я улыбнулась. (Onu gördüğümde gülümsedim.)

Ты улыбаешься слишком часто. (Çok sık gülümsüyorsun.)

Мы улыбаемся, когда смотрим этот фильм. (Bu filmi izlerken gülümsüyoruz.)

Она улыбается, когда слушает музыку. (O müzik dinlerken gülümsüyor.)

Я всегда улыбаюсь, когда вижу собак. (Köpekleri gördüğümde hep gülümsüyorum.)

Её улыбка освещает комнату. (Onun gülümsemesi odayı aydınlatır.)

Мы улыбнулись друг другу, поняв всё без слов. (Birbirimize gülümsedik, sözsüzce her şeyi anlayarak.)

Он не мог не улыбнуться, увидев её. (Onu görünce gülümsememek mümkün değildi.)

Улыбаясь, она рассказывала о своих приключениях. (Gülümseyerek maceralarını anlatıyordu.)

Я заметил, как ты улыбнулся, когда услышал новость. (Haberi duyunca gülümsediğini fark ettim.)

Если ты улыбаешься, то и я улыбаюсь. (Sen gülümsersen, ben de gülümserim.)

Он улыбнулся мне, как будто знал что-то, чего не знал я. (Bana sanki bilmediğim bir şeyi biliyormuş gibi gülümsedi.)

Когда я увидел его лицо, я не смог удержаться и улыбнулся. (Onun yüzünü görünce kendimi tutamadım ve gülümsedim.)

Она улыбается, когда думает о своём детстве. (Çocukluğunu düşündüğünde gülümsüyor.)

Улыбка на его лице говорила больше, чем любые слова. (Onun yüzündeki gülümseme, herhangi bir sözcükten daha fazla şey anlatıyordu.)